Prefabrikasyonun tarihçesi aslında uygarlık kadar eskidir. Eski çağlarda kilin kalıplara dökülerek tuğla biçiminde kullanılmasına kadar götürebiliriz.

            Bugünkü anlamda anladığımız prefabrik yapılar, 19.yüzyıl başlarında Sanayi Devrimi sonrasında yapıldı. Bunun sebebi hammadde-pazar, seri üretimin Ülkeler arasında güç yarışına dönüştüğü dönemde fabrikaların ve onların hemen yanında işçilerin yaşayacakları konutların hızlı ve seri üretilebilmesi amacıyla prefabrik yapılar üretilmeye başladı.

            Sanayi Devrimi’ni buhar gücünü fabrikalarda kullanarak başlatan İngitere  prefabriğinde lideri oldu. Prefabrik ile ilgili ilk patent, İngiltere’de Frederick Ranson tarafından, ‘prefabrike beton yapı elemanları’ konusunda 1844’de alındı. Bu patentin ardından, 1855’de François Coignet, 1875’de W. Henry Lascelles’în ve daha birçok teknisyenin, özellikle konut yapı sistemlerinde çeşitli patentler aldığı görülmektedir.

Prefabrik yapılar konusundaki ilk bilimsel makalede İngiltere’de 1936 yılında George Godwin tarafından yayımlandı. Godwin bu başarılı makale nedeniyle Royal Institute of British Architects tarafından madalya ile ödüllendirildi. Godwin’in bu makalesi, prefabrikasyon yöntemlerinin kullanılmasına cesaret veren ilk teknik yayındı. Prefabrik yapılar Avrupa ve ardından Amerika’da hızla çoğaldı.

Betonarme prefabrik yapı, ülkemizde çimento ve betonun yapı üretiminde kullanılması geç başladı. Bu nedenle ülkemizde beton prefabrikasyon teknolojisinin kullanımına da diğer ülkelere göre geç başlanmıştır.

Türkiye’de beton prefabrikasyon uygulamasına 1960’lı yıllarda başlandı. Hürriyet Gazetesi 5 Mayıs 1965 tarihli sayısında “Türkiye’de ilk portatif kamp evleri satışa çıkarıldı” haberini yapmıştı.

İlk uygulamalar tek katlı endüstiriyel yapılardı. O dönemde betonarme prefabrik sistemler, üretime geçilecek süreyi kısaltması nedeniyle sanayi yapılarının yapımında hızlı bir şekilde yaygınlaşdı.

Son yıllarda sanayileşme hızına paralel olarak artan endüstriyel yapıların hemen hemen tümü artık “prefabrike inşaat sistemi” ile inşa edilmektedir. Bu olgu,prefabrikasyonun Türkiye’de benimsenmesinde ve yaygınlaşmasında önemli rol oynamaktadır.

Prefabrikasyon tekniğinin gelişim tarihinin incelenmesi ile görülebileceği gibi, ülkelerin endüstrileri geliştikçe, inşaat üretiminde prefabrikasyon uygulamaları artmaktadır. Bugün kalkınmış ülkelerde, prefabrikasyon tekniği mümkün olan her yerde uygulanmaktadır. Her geçen gün, dünyadaki yapı üretimlerinde prefabrikasyon tekniğinin payının hızla arttığı tespit edilmiştir. Türkiye bu pazarda hakettiği yeri alacaktır.